Yoldan geçen bir adam
Kendini arıyor
Kim bilir neler yapmış
Nereden Geliyor
Cebindeki taşları kimden saklıyor
Soruyor
Bunun cezası neyse çekilecek sahne ve şimdi her şeyi düşünmemenin yeri ...
Bunun cezası neyse çekilecek sahne o sen misin ? Neden böylesin
Bunun cezası neyse çekilecek sahne ve şimdi her şeyi düşünmemenin yeri
Bunun cezası neyse çekilecek sahne o sen misin ? Neden böylesin
Bunun cezası neyse çekilecek sahne ve şimdi her şeyi düşünmemenin yeri
Bunun cezası neyse çekilecek sahne o sen misin ? Neden böylesin
Bunun cezası neyse çekilecek sahne ve şimdi her şeyi düşünmemenin yeri
Bunun cezası neyse çekilecek sahne o sen misin ? Neden böylesin
Yoldan geçen bir adam
Kendini arıyor
Kim bilir neler yapmış
Nereden Geliyor
Cebindeki taşları kimden saklıyor
Soruyor
Bunun cezası neyse çekilecek sahne ve şimdi her şeyi düşünmemenin yeri
Bunun cezası neyse çekilecek sahne o sen misin ? Neden böylesin
27 Aralık 2011 Salı
16 Aralık 2011 Cuma
Ben seninle mutsuzluğa da varım..
Ağladım çünkü seninle konuşamadım. Ağladım çünkü sen beni görmüyorsun ve ben seni seviyorum. Sen ancak birisi öldüğünde duygusal yaklaşabiliyorsun. Senin duygu alanına girebilmek için illa ölmek mi lazım? Cesaretin olmadan ne yapacaksın ki? Cesaretin yok. Herkese meydan okuyorsun ama kendi duygularından korkuyorsun. Tabii en büyük acıları sen çektin di mi, ben hiçbir bok bilmiyorum. Dünyanın ekseni kaydı. 12 cm yerinden oynadı, sen bana 1 cm bile yaklaşmadın. Saplantılısın. Ama ben seninle mutsuzluğa da varım.
8 Aralık 2011 Perşembe
19 Kasım 2011 Cumartesi
18 Kasım 2011 Cuma
15 Kasım 2011 Salı
4 Kasım 2011 Cuma
2 Kasım 2011 Çarşamba
81. beni erken öldür
“ Bize yürü git o zaman şeytanla görüş huzurumda ne işin var alla alla,” desin. “Kim soktu lan bunu içeri megalomana bak,” diye söylenirken biz şeytanın yanına gidelim. Sen de şeytana de ki, “Şeytan kardeş, sonuçta sen de bir melektin ama iktidar hırsın vardı. Şeytanı şeytan yapan iktidar hırsıdır. Eski günlerini özlüyor musun?” Şeytan da sana, “Sen kaç yaşındasın güzelim?” diye sorsun. “Otuz dört,” de, otuz beş olduğun halde. Şeytanın gözleri dolsun ama çaktırmasın bizi gene zamanın içine sepetlesin. Orada bir çay molası verelim geceyi bekleyelim. O gece beni al kardeşlerinin acılarıyla çarp sonra kendi yaralarına sar. Biraz sustur, biraz soğuk davran. Konuşabilecek gücümüz varsa ağladıklarımız yalan. Sahiden bak.' Beni al biraz sarhoş et biraz saçlarına tak biraz da yağmurların peşinden koştur. Beni al erken öldür mutsuzluk uzun sürmez.' "- Emrah SERBES -
Not: http://www.afilifilintalar.com/yazar/serbes
30 Ekim 2011 Pazar
29 Ekim 2011 Cumartesi
29 Ekim 1923
Cumhuriyet ile ilgili birinci madde saat 19:37' de sürekli alkışlar, sevinç çığlıkları arasında kabul edildi. Öbür maddelerde onaylandı. Kanunun tümünün oya sunulması aşamasına gelinmişti. Başkan da heyecanlıydı. Titreyen bir sesle dedi ki;
" Kanunun tümünü kabul edenler lütfen el kaldırsın. "
Başkan Cumhuriyet rejimini oya sunuyordu.
Bütün eller havaya kalktı.
" Oy birliği ile kabul edilmiştir. "
Saat 20:30' du.
Öyle bir alkış patladı ki şiddetinden pencere camları zangırdadı. Yalnız milletvekilleri değil dinleyiciler, gazeteciler, Meclis memurları da alkışlıyor, onlarda milletvekilleri gibi kucaklaşıyorlardı. Ağlayanlar da vardı. Haber dışarıda bekleyen kalabalığa ulaşmıştı. Onlarda alkışlamaya ve bağırmaya başladılar.
" Yaşasın Cumhuriyet!!! "
İsmail Hakkı Tekçe dışarı koştu. Namluları istasyon yönüne dönük duran toplara sırasıyla ' Ateş! ' emrini verdi. Toplar yeri göğü Türkiye Cumhuriyet' inin doğumunu duyurdular. İçeride Cumhurbaşkanı seçimine geçilmişti. Seçime 158 üye katılmış, Gazi M. Kemal Paşa, oy birliği ile Cumhurbaşkanı seçilmişti. Türkiye Cumhuriyet' inin Cumhurbaşkanı Gazi M. Kemal Paşa yoğun alkışlar, başarı dilekleri ve dualar arasında kürsüye geldi.
Saat 20:45' ti.
- Turgut ÖZAKMAN -
Cumhuriyet Türk Mucizesi
Birinci Kitap
Sahife 341
20 Ekim 2011 Perşembe

Vurulmuş tertemiz alnından. uzanmış yere yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer,
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
" Gömelim gel seni tarihe! " desem sığmazsın.
...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana aguşunu açmış duruyor peygamber.
- Mehmet Akif ERSOY -
17 Ekim 2011 Pazartesi
İki kilometre sinir
" Eski bir aşkın izini sürmek, konuşma isteksiziliği, sağır olma isteği, damarlarda dolaşan yedi kilo kan, iki kilometre sinir, yaşamak aşağı yukarı böyle bir şeydi herhalde. "
-Emrah SERBES [Son Hafriyat]-
14 Ekim 2011 Cuma
Halet-i ruhiyem
Benim adım Bayram her zaman dalgalı bir deniz gibi öfkeli, asabi, sert biriyim ama beni tanıyamadan beni çözmen imkansız. İmkan ve imkansız nedir pekii ? Sevmek, aşk, ölmek bunlar doğal imkanlı şeyler. Kitap okumak bu dünyada ki en güzel iştir. Kahveyi her şeyden çok severim. Kahveyi sevenleri de severim. Zor gelen her şey de ben varım. Nerede imkanı zorlayacak bir şey olsa ben oradayım. Astral seyahat deneyimlerim vardır. Acıklı hikayelerimin dışın da siyasete ve tarihe olan merakım bir hayli meşhurdur. Çevrem de olanları izliyorum çoğu zaman tepeden bakıyorum. Bu yüzden kimse beni sevmiyor. Sevmesinler de zaten beni sevmelerini onlardan istedim mi ? Benden gelecek bir konu hakkın da yorum yapmam istendiğinde kimse benim söylediğim şeyleri sevmez ama ne hikmetse benim söyledikleri çıktığı zaman insanların yapmacıklıklarını sevmiyorum. Nevrozlarım var. Egom var. Bir de aşık olduğum bir kız var ki beni benden alıyor. Egolarımı kırıp geçiyor. Neyse ben buralardayım her zaman beklerim.
Neden ?
Nedenler ararız bazen. Sevmek için, yaşamak için evet ölmeye bile neden ararız Nedensiz yaşayamayız. Nedenler arasın da bir ömür geçirir ve doğal olan ölüm tadarız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)